Doğru bilinen yanlışlar
Böbrek hastalıklarında zamanında tanı ve tedavi, yüz güldüren sonuçlar veriyor. Türk Böbrek Vakfı Ahmet Ermiş Diyaliz Merkezi’nden deneyimli hekim Bilal Görçin, çocuk yaşta diyalize giren hastaların yarıdan fazlasının reflü sebebiyle diyalize girdiğini söylüyor. idrarın torbadan dışarı giderken, yukarı böbreklere kaçması olarak bilinen reflünün erken teşhis edilmesi, tedavisini mümkün duruma getiriyor. Görçin, “Bu durum çocukları diyalize giden süreçten ve diyaliz hastası olmaktan kurtarıyor” diyor. Reflü belirtileri arasında bulunan idrar kaçırma ve yılda birden bire çok görülen idrar yolu enfeksiyonlarının dikkate alınıp önemsenmesi, hastayı diyalizden kurtarmada yeterli sayılıyor. Böbrek taşlarında erken tanı ve tedavi böbreği kaybetmeye engel oluyor. idrar yolundaki ağrılı önemli kanamalara zamanında tanı ve muayeneyse; mesane, prostat ve böbrek tümörlerinin erken teşhisini sağlayarak yaşamda kalma süresini uzatıyor. Bebek ve çocuklarda da böbrek rahatsızlığı gelişebiliyor. Bu devirde maksimum idrar yolu enfeksiyonu, böbreklerden protein kaçağı (nefrotik sendrom), idrarın mesaneden böbreklere kaçması (reflü), böbrek taşları, böbrek ve idrar yolu anomalileriyle karşılaşılıyor. Tek böbreği olup taş engellemesi yada her 2 böbreğin tıkanıklığı sorunuyla karşılaşan hastaların taş tedavilerinin yapılması böbrek yetmezliği sorununu engellemeye yetiyor. çağımızda diyalize giren hastaların yüzde 70’ini yapan diyabet, yüksek tansiyon ve polikistik böbrek benzeri problemlerin iyi takip ve tedavisiyle hem kronik böbrek yetmezliği önlenebiliyor hem de hastalığın geç oluşması mümkün olmaktadır.
70 BiN HASTA HEMODiYALiZE GiRiYOR
5 sene evvela Türk Nefroloji Derneği ve sağlık Bakanlığı’nın öncülüğünde yapılan geniş çaplı araştırma, nüfusun yüzde 13’ünde böbrek hastalığıyla ilgili sorunlar saptandığını gözler önüne serdi. Bugünse yaklaşık 70 bin hastanın hemodiyaliz gördüğüne dikkat çekiliyor. yurdumuzda yılda 2.500 civarında böbrek nakli yapıldığı belirtiliyor.
DOğRU adlandırılan YANLIŞLAR
-Kalsiyumlu gıdalar, çilek ve kuruyemiş taş yapar: YANLIŞ!
şahısda taş oluşumu genetiktir ve her tür yiyecek taş yapabilir. önlemi bol sıvı tüketmekten geçmektedir.
-aşırı su içmek böbrekleri yorar: YANLIŞLAR!
Böbreklerin vücuda giren suya göre sıvıyı ayarlama yetenekleri epey bir yüksektir. Bu nedenle çok sıvı böbreği yormaz.
-insan tek böbrekle yaşayamaz: YANLIŞ!
Tek böbrekle sorunsuzca 100 yıl yaşamak bile olası. Böyle binlerce hasta bulunur. Böbreği etkileyecek bir hastalık bulunmadığı sürece (yüksek tansiyon, diyabet, taş, vb.) tek böbrekle yaşamakta problem yok.
-Böbrek yetmezliği genetiktir: YANLIŞ!
sırf ailevi 2 hastalık böbrekleri kalıcı şekilde bozmaktadır: Bunlar, ‘polikistik böbrek’ ve sağırlıkla giden ‘alport’ hastalığıdır.
BAşLıCA BELiRTiLER
uzman doktor Bilal Görçin, “Vücutta üre yükselmeye başladıktan sonra böbreğin fonksiyonlarının bazan bir kısmı, bazan de hepsi bozuluyor” diye konuşuyor. Bozulan fonksiyonlara göre belirtiler şu şekilde gerçekleşiyor:
-Ağız kuruluğu
-Gece idrara çıkma
-Kaşıntı
-Halsizlik
-çabuk yorulma
-Kemik ağrıları
-Ayaklara kramp girmesi
-Tansiyon yükselmesi
-Vücutta çeşitli bölgelerde şişlik oluşması.
UZUN dönem DiYALiZiN SONUçLARı
Uzun zaman diyalize girilmesi menfi sonuçlara neden olabiliyor. Diyalize giren bir hastanın ilgili merkeze geliş, diyaliz bitiminde dinlenme ve eve varış süresi toplamda 6 saati bulabiliyor. ayrıca diyalize girdikten sonra idrar azalıyor ve idrarın yüzde yüz kesilmesiyle içilen tüm su vücutta kalıyor. Her diyalizde vücuttan ortalama 2-5 kg. kadar sıvı çekilirken, 4 saatte bu kadar kilo kaybeden bir hastada tansiyon düşmesi, kramp, halsizlik, bulantı ve kusma benzeri şikâyetlere rastlanıyor. Diyaliz süresinin uzamasıysa vücutta bazı maddelerin birikmesine, kemik yıkımının artmasına ve damarların etrafına kalsiyum çökmesine neden olabiliyor. Bağışıklık sisteminin zayıf kalması da enfeksiyon gelişimini kolaylaştıran etkenler arasında bulunuyor. Uzun zaman diyalize giren hastalarda kemik deformiteleri, şekil bozuklukları ve gelişme geriliği gözlemlenmekte iken; cinsel fonksiyonlarda azalış bu gibi olumsuzluklar da oluşabiliyor.
BöBREK YETMEZLiği OLUşMAMASı içiN BUNLARı YAPıN
Böbrekleri fonksiyonlarının yüzde 50’sini kaybeden hastanın kanında üre ve kreatin yükselmeye başlıyor. Bu ‘kronik böbrek yetmezliği’ anlamına gelebiliyor. (Her kreatin yüksekliğinin kronik böbrek yetmezliği olmadığının unutulmaması gerekiyor.) Kronik böbrek yetmezliği başladıktan sonraki 7-10 sene içerisinde böbrek fonksiyonlarının yüzde 90’ının kaybedilmesi hastaların diyalize girmesine veya böbrek nakline ihtiyaç duyulmasına sebep oluyor. profesyonel doktor Bilal Görçin, böbrek yetmezliği oluşmaması için yapılması gerekenleri şöyle sıralıyor:
-şeker ve tansiyonunuzu düzenli denetim ettirin.
-Tuzdan, fazla kilodan, sigaradan, hareketsizlikten ve stresten uzak durun. Bol su için.
-Böbrek taşlarınızı tedavi ettirin.
-Ailevi polikistik hastalığı olan aile bireylerinin taranmasını sağlayın.
-çocukluk çağındaki enfeksiyon ve idrar kaçırmalarını dikkatlice takip edin.
-Ayaklardaki şişmeyi ihmal etmeyin.
-gündelik idrar kaçırma ve günlük idrar çıkarma ritmindeki değişikliklerle, gece idrara kalkma ve ağrısız idrar kanamalarınızı ciddiye alın. idrarınızı tutmayın.
-Düşük belirgin kıyafetler giymemeye özen gösterin.
Kaynak: Böbrek hastalarında doğru bilinen yanlışlar
Hastalığınızı bize danışın http://www.hastalikdanis.com/bobrek-hastaliklarinda-dogru-bilinen-yanlislar/
Hastalıklarla ilgili soru cevap, Sifali Bitkiler, Bitkisel Ürünler
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder