Karaciğer bedenin kimya fabrikası gibi çalışan bir organdır. Kan şekerinin düzenlenmesinden, yağ, şeker ve proteinlerin birbirine dönüşmesine kadar birçok görevi vardır. Hücreleri derli toplu bir biçimde dizilmiştir. Başta alkol kullanımı olmak suretiyle hepatit türü hastalıklar sonucunda karaciğerin yapısı düzensizleşir ve hücreler hasara uğrar. Hücrelerin yok olmasıyla karaciğer küçülür ve görevini yerine getiremeyecek hale gelir. Şüphesiz bedenin kimya fabrikası dediğimiz organın bozulması hayati tehlikeye yol açan bir problemdur. Bu nedenlerden kaynaklı iyileşmesi imkânsız olan siroz hastalığı ortaya çıkar. Sirozlu bir karaciğer küçülmüştür ve pürtüklü bir yapıya sahiptir. Yok olan karaciğer hücrelerinin yerine yeni hücre üretimi gerçekleşir ama bu dağınık ve aşırı miktardadır. Bu yüzden bağ dokusu tüm karaciğere dağınık bir biçimde yerleşmiştir.
SİROZ HASTALIĞININ SEBEPLERİ
Siroz, batı ülkelerinde ölüm nedenleri arasında ilk 10′da yer alır. Nedeni büyük oranda alkol kullanımıdır. Alkol sebebiyle oluşan sirozun tedavisi yoktur. Mutlaka alkolü bırakmak gerekir. Günde 60 gr. dan fazla uzun süre alkol alan bir erkek karaciğer sirozuna yakalanır. Kadında ise bu miktarın 20 gr olması yeterli olacaktır. Bir diğer sebebi hepatit virüslerinin neden olduğu hepatit B, C ve D hastalıklarıdır. Bu mikroorganizmalar karaciğerde iltihaplanmaya yol açar. Özellikle hepatit B süreğenleşen bir hastalıktır ve karaciğerde bu iltihaplanma kalıcıdır. Özellikle geri kalmış ülkelerde bu yüzden siroza yakalanma epey fazladır. Karaciğerde demirin aşırı birikmesi, safra kesesi hastalıkları, süreğenleşmiş kalp yetmezliği sirozun diğer nedenlerindendir.
Vücudumuzun savunma sistemi karaciğerdeki sorunluluk olduğunda kendi hücresini yabancı bir hücre olarak algılar ve bu hücreyi yok eder. Uzun süre ağrı kesici gibi ilaçların kontrolsüz kullanımı, kimyasal ilaçlara temas etme siroz oluşumunda faktördir.
SİROZ HASTALIĞININ BELİRTİLERİ
Hastalığı başlangıç ve ileri evre olmak suretiyle ikiye ayırırsak;
Hastalık ilk ortaya çıktığında yorgunluk, çabuk yorulma, iştahsızlık, sarılık, kaşıntı, bulantı, aşırı gaz birikimi, bilhassa bacaklarda ve karında şişlik, kabızlık, erkeklerin gögsünün büyümesi görülür. Bunlar yalnızca sirozda ortaya çıkan beliritler değildir. Başka hastalıklarda da bu belirtiler görülebilir.
Hastalığın daha ileri evresinde beliritler şiddetli ve tanı koydurucudur. Gözle görülür bir kilo kaybı vardır. Hasta yemek yemek istemez. Bacaklar zayıflar. Dokularda su tutulamaz. Yemek borusundaki damarlar patlayarak iç kanama olabilir. Karaciğer zehirli maddeleri süzer ama siroz sonucu bu görevi yapamaz ve bu zehirli maddeler hücreleri tahrip eder. Beyin hücrelerinin hasarı sonucu kişi aptallaşır, motive olmada güçlük çeker. Cinsel arzu azalmıştır hatta ilerledikçe iktidarsızlık gelişir. Aç karnına kusmaya başlar, geceleri idrar yapması fazlalaşır. Hastanın görünümü değişmiştir. Yanakları kızarmıştır. Hormonal dengesizlik sonucu vücut kılları dökülür , damarlar genişler ve boyunda, sırtta görülür bir şekle dönüşür.
SİROZ NASIL TEŞHİS EDİLİR?
Yapılan ilk muayenede hekim hastanın geçmişiy ile ilgili bilgi alır. Alkol kullanıp kullanmadığı, hepatit hastalığı geçirmiş mi diye öğrenir. Bu hastalığın bulaşmış olabileceği olasılığını gözönüne alır ve ailede eşinin veya beraber olduğu kişide hepatit olup olmadığını öğrenmek ister.
Daha sonra elle yapılan muayeneyle karaciğerin nasıl olduğuna bakılır. Siroz hastalarının karaciğeri serttir. Kenarları ise çok belirgindir. Sirozluların çoğunun dalağı büyüktür. Doktor hastanın görünümünü de inceler. Hasta sararmış, yanaklar ve eller kırmızılaşmıştır. Bacakalar zayıf ve karın da su topladığından elle muayene ile karında su birikip birikmediğini anlayabilir.
Kesin tanı koymak için ise kan tahlilleri ve gerek görülürse karaciğerden parça alımı yapılır. Kanda albumin düzeyi düşük, bilirubin seviyesi yüksek ise karaciğerde problem olduğu anlaşılır. Karaciğer hücrelerinin kanda ne durumda olduğu incelenir. Bunun dışında ultrason görüntüleme ile karaciğer görüntülenir. Karaciğerin yüzeyi ve yapısının sorunluluğu ile ilgili bilgi alınır. Siroz teşhisi konmasında güvenilir ve etkin bir teknikdir.
SİROZ TEDAVİSİ
Alkole bağlı sirozun tedavisi yoktur. Yine de hastalığın erken tanısı sonucu alınan bazı önlemlerle hastalığın şiddeti azaltılabilir ve bazı belirtiler hafifletilerek hastayı rahatlatmak amaçlanır. Hepatit sonucu siroz olanlarda ise interferon tedavisiyle virüslerin çoğalması engellenir.
Bunlar dışında şunların kesinlikle yapılması gerekir ki hastalık kısmen de olsa kontrol altına alınabilsin:
İlk başta netlikle alkolü bırakmak gerekir,
Vücuttaki kusurlerin giderilmesi için vitamin alımı gerekebilir,
Sirozlu hastaların tansiyonu yüksek olur. Bunu kontrol etmek için tansiyon ilaçları tavsiyelir,
İdrar söktürücü ilaçlarla karında biriken su miktarı azaltılmaya çalışılır,
Doktorun önermediği takdirde ilaç alınmamalı,
Aşırı yağlı yemekler yenmemeli.
Bunların dışında en son yapılacak tedavi organ naklidir. Hastalığın iyileşmesi mümkündür ama bu nakil sonucu karaciğerin vücuda ahenku gerekir. Kullanılan bazı ilaçlar da bu yönde etkili olmaktadır.
SİROZA KARŞI ALINACAK ÖNLEMLER
Alkolü bırakmak,
Hepatit hastalığına yakalanmamak için aşı yaptırmak,
Bazı karaciğer hastalıkları siroza yol açar. Bu yüzden kesinlikle tedavisi yapılmalıdır,
Beslenmeye dikkat edilmeli, yağlı ve hayvansal kaynaklı besinlerden uzak durmak gerekir,
Erken teşhis önemli olmasından kontrol amaçlı muayene yaptırılabilir.
Hastalığınızı bize danışın http://www.hastalikdanis.com/siroz-hastaliginin-belirtisi-ve-tedavisi/
Hastalıklarla ilgili soru cevap, Sifali Bitkiler, Bitkisel Ürünler
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder